Kamerleden krijgen Turkse eretitel

5
6

De drie Turks-Nederlandse kandidaat-Kamerleden die weigeren te erkennen dat het Ottomaanse rijk zich in 1915 schuldig heeft gemaakt aan volkenmoord op Armeniërs, krijgen van het Turkse parlement een onderscheiding.

Aan Ayhan Tonca en Osman Elmaci (beiden CDA) en Erdinç Saçan (PvdA) zal de titel ‘ereparlementariër’ worden toegekend, zo heeft de Turkse parlementariërsbond TPB bekendgemaakt. Of het drietal de onderscheiding ook zal accepteren is onduidelijk, schrijft de Volkskrant.

De toekenning van de onderscheiding aan de van de partijlijsten afgevoerde politici illustreert de gevoeligheid van de ‘Armeense kwestie’, zegt Haci Karacaer, oud-directeur van de Turkse organisatie Milli Görüs. ‘Wie de genocide erkent, geldt als landverrader. Het is merkwaardig dat die drie nu als helden worden gezien in Turkije. Ze zijn niet uit hun partij gestapt, ze zijn eruit getrapt.’

5 REACTIES

  1. Wat kan je schrijven het is net nazi duitsland big brother de nederlandse veiligheidsdienst staat achter je schouder mee te gluren,als ik voor dit schrijven al word opgepakt en meegenomen wordt moeten we niet raar kijken zij zullen dan allang een script hebben opgezet bij mij thuis plattegronden vinden v/d armeense ambassade die ik dan zogenaamd wilde opblazen en bladen met de ontkenning v/d zogenaamde genocide op de armeniers waarvoor ik al opgepakt kan worden mischien zelfs propaganda materiaal van bin laden zal bij mij thuis gevonden worden.

  2. dit is nou helemaal een belachelijke vertoning…

    ook is dit tekekend voor de toch al gevoelige snaar van ‘loyaliteit en binding’…

    het waren toch Nederlandse parlementariers?

  3. Wat idioot!Als zij dit accepteren zijn ze totaal ongeloofwaardig.Ik heb erg veel gevoel van respect gehad voor de wijze waarop zij hun mening hebben verdedigt en dat zij toegezegd hebben dat ze het pas accepteren als het bewezen word door een onafhankelijke groep historici. Ik hoop dat zij het niet accepteren.

  4. Brief van de Hr. Ayhan Tonca.,
    publicatie anoniem:

    Saygıdeğer kardeşim,

    Hepimizi yakından ilgilendiren bu konu hakkındaki tepkinizi saygı ile karşılıyorum. Keşke bu tepkiyi bir buçuk yıl önce toplum olarak gösterebilseydik. Benim bu konudaki yaklaşımım Hollanda basını tarafindan tek taraflı yansıtılıyor. Kısaca meseleyi size de anlatayım. Benim hakkımda kararınızı buna bakarak verin.

    1. Ben soykırım diye bir şeyi kabul etmedim. Bu konuda hiçbir belge imzalamadım.
    2. Geçen dönem Parlamento oy birliği ile „Türkiye ile müzakerelerde soykırim iddasının da ele alınması, önerisini kabul etmiş. Bu karar da benim imzam yok. Çünkü ben mecliste değildim. Bu kararın muhattabı, o zaman milletvekili olan arkadaşlarımındır.
    3. Benden bu karara itiraz etmememi istediler. Ben sadece Meclisin bir buçuk yıl önce aldığı toplu kararına itiraz etmeyeceğimi açıkladım. Ve grup karari olarak ben de mecliste olsaydim grup kararina uyardim diye bir aciklamada bulundum. Çünkü o kabul edilmiş zaten.

    ASIL önemli olan bundan sonrasıdır. Beni bundan sonrası için değerlendirin:

    1. Benim de hazırlık grubunda olduğum CDA partisinin SEÇİM PROGRAMI’nda konu gayet açıktır: „Türkiye’ye müzakerelerde Türkiye’nin de kabul ettiği Kopenhaag kriterleri dışında yeni bir kriter dayatılamaz“. Ben bu proğramın adayı olarak seçim listesine konuldum. Bunu da sonuna kadar savunuyorum.
    2. Ermeni lobisi CDA gibi etkili bir partide benim seçilmemi istemiyor. Bu oyuna gelmeyeceğim. Üzerime çok gelirlerse istifa da edebilirim. Ama şu aşamada bunu düşünmüyorum.
    3. Hollanda’daki 400 bin Türk asıllı vatandaşımızın yeni meclisten çok beklentisi var. Son 4 yılda çektiklerimizin son bulması gerekiyor. İş pazarında, Eğitim’de, ticari hayatta ve soayal hayatın her parçasında ilerlememiz engellenmek istiyor. Ben orada toplumun yerli ve yabancı olarak bölünmesine karşı mücadele etmek için adayım.

    Ermeni lobisinin bizi engellemeye çalışmasını anlıyorum. Çıkarları böyle gerektiriyor. Beni üzen sizin gibi vatandaşlarımın acele ile, anlamadan, sormadan yanlış yargıya varmalarıdır. Lütfen bu oyuna alet olmayın.

    25 yıldır Hollanda’da kendi teşkilatlarımızda Gönüllü Yönetici olarak hizmet ettim. Bu güne kadar toplumumuzun zararına yada aleyhine olacak hiçbir adım atmadım. Bundan sonra da bu çizgimi sonuna kadar koruyacağım. Unutmayın; Meydanı boş bırakmak en büyük hata olur. Bunun için beni suçlamanız yerine beni desteklemenizi bekliyorum.

    Sevgi ve selamlarımla.

    Ayhan TONCA

LAAT EEN REACTIE ACHTER

Please enter your comment!
Please enter your name here